İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Demokratik Uygulamalarda ve Antidemokratik Uygulamalarda Basın

Demokratik bir toplumun en önemli göstergelerinden biri olan basın, özgür oldukça görevini ifa edebilmektedir. Basın ne kadar özgür ise, toplum da o kadar gelişmiş veya gelişmeye açık olacaktır. Fikirlerin özgürce tartışıldığı, düşüncelerin özgürce ifade edildi toplumlar gelişirler. Toplumların gelişmesi, aklın, bilimin gelişmesine katkı sağlamaktadır. Tüm bunlar insanlığın ilerlemesine ön ayak olur ve doğal olarak devletleri de geliştirir. Devletlerin gelişmesi, ekonomileri düzeltir, toplumun refah seviyesini artırır. Refah seviyesi artan toplumlar daha çok okur, düşünür, fikir üretir ve tartışırlar. Tartışmak doğruya ulaşmada önemli etmenlerden biridir. Gelişmek, birikim isteyen bir eylemdir.

S.S.C.B. Anayasası’nın 50. maddesine göre; “İşçilerin menfaatlerine uygun olarak ve sosyalist rejimi güçlendirmek amacıyla, S.S.C.B. vatandaşlarına söz, basın, toplantı, sokak yürüyüş ve gösterileri yapma hürriyetleri tanınmıştır.”

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi önemli içtihatlara sahiptir. Basın özgürlüğü konusunda verdiği kararlar da burada önemli yer tutmaktadır. Mahkeme, basına önemli özgürlükler sağlarken, devletlere de basının sınırlanabileceği durumlar konusunda açıklayıcı kararlara imza atmaktadır. Özgürlükler konusunda genellikle tutarlı bir içtihat dizini var olduğu kabul edilmesi gerekir. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi devletler için önemli bir yol gösterici konumunda yer almaktadır. Belirtmek gerekir ki, Anayasa Mahkemesi kararlarında da sıklıklı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Kararlarına atıf yapılmaktadır.

Basın tüm devletlerde ve hatta yönetim biçimlerde sınırlandırılması gereken bir aygıt olmuştur. En demokratik olarak adlandırılan ülkelerden, en faşist olarak adlandırılan ülkelere kadar tüm ülke ve yönetimlerde basın sınırlandırılır. İktidar sahipleri basının sınırsız yetki ve özgürlüklere sahip olmasını engellerler. Bu durumun olumsuz yanları olduğu gibi olumlu yanları da mevcuttur. Kişilik hakkı ve buna bağlı olarak özel hayatın gizliliğinin korunması buradaki olumlu yanlar arasında sayılabilir. İnsanların haber alma özgürlüğünü kısıtlayıcı sansür uygulamaları ise basın özgürlüğü eksenindeki olumsuz durumlar arasında sayılabilir. Anayasanın amir hükmünü tekrar etmek gerekirse; “Basın hürdür, sansür edilemez.”.

 

İlk yorum yapan siz olun

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir