Bu hak düşünceyi açıklama ve yayma hürriyetinin temelini oluşturur. Serbestçe eleştiri yapılabilmelidir. Eleştiri sınırlarının aşılması hakaret suçunun işlenmesine neden olabilir.
Oberschlich Davası bu konu hakkında bir fikir vermektedir. Dava bir seçim propagandası sırasında bir politikacının söylemlerinin gazeteci tarafından eleştirilmesi sonucu, gazetecinin cezalandırılması ve derginin toplatılması ile ilgilidir. AİHM düşünceyi açıklama hürriyetinin demokratik toplumun gereği olduğunu belirtip. Sade vatandaş ile siyasetçi arasında eleştirinin sınırı bağlamında ayrım yapar. Özellikle kamuya yapılan beyanlarda eleştiriye daha geniş perspektiften bakmaktadır.
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi de siyasetçilerin eleştirilmesinin bir hak olduğu kadar görev olduğunu da belirtmiştir.
AİHM kararlarının geneline baktığımızda, hükümetleri eleştrimenin hoş görülebilir sınırları, şahısları hatta politikacıları eleştirmenin sınırını daha geniş tutar.
Yargıtay Hukuk Genel Kurului yayınlanan bir eleştirinin hukuka aykırı sayılabilmesi için gerçeklik, güncellik, kamu yararı, toplumsal ilgi ve konu ile ifade arasında düşüncesel bağlılık koşullarından birine aykırılık bulunması gerektiğini belirtmiştir.
Eleştiri gerçeğe aykırı da olabilir. Fakat burada kötü niyetle yapılmış olması sınırlama sebebi olabilir.
İlk yorum yapan siz olun