Referandum !

Meğer, ülke içinde herkes politikadan harikulade şekilde anlıyormuş da haberimiz yokmuş. Herkes, en hararetli şekilde “EVET, HAYIR” diyor. Herkes de aynı ezber cümleler. Partilerin görüşlerine verdiğiniz önemi, kendi düşüncelerinize, aklınıza verdiğiniz gün bu ülke muasır medeniyet seviyesine ulaşacaktır. Bir gün, bu konular ile ilgili söylediklerinizin hepsinden pişman olacaksınız. Belki de “kandırıldık”, “inanmıştık” diyeceksiniz.

Bir oylamaya “Evet” veya “Hayır” demekle devlet yıkılmaz. Kim ki, “Evet demezseniz devlet yıkılır”, “Hayır demezseniz devlet yıkılır” diyorsa ona karşı çıkın. Eğer bir devlet “Evet “ veya “Hayır” ile yıkılacaksa, ortada devlet aygıtı zaten yoktur. Ve lütfen demokrasi dediğiniz şeyi sadece sandığa gidip oy vermek olarak görmekten vazgeçin. Şahsen ben sıkıldım artık, manasız, politik kavgalardan, atışmalardan. Bu ülkenin insanları aş istiyor, iş istiyor. Bunlara çare bulunmasını talep edin, edelim. Bir kayıkçı kavgasında taraf olmaktansa ülkenizin, milletinizin tarafı olun; siyasilerin değil.

Ülke zaten senin, benim oyuma muhtaç durumda ise, kapatıp gidelim. Bu kadar net bir durum. Her seçim döneminde; 1950’lerde de, 60’larda da, 90’larda da, “”Türkiye’nin en kritik seçimi yapılacak” yalanlarını duymaktan bıkmadınız mı? Tekrar ediyorum, bir devleti “Evet veya Hayır” oyu kurtaracak ise yıkılmaktan, ortada devlet aygıtı yoktur!

Çok basit bir şey var. Siyasilerin fikirleri ile değil, kendi fikirleriniz ile düşüneceksiniz, düşüneceğiz. ”Neden referandum noktasına geldik?“ sorusunu sorup, cevaplayacağız.

1946 yılından beri, seçimlerde oy kullanan herkes bugünlere gelmemizin sorumlularındandır. Suçu sadece siyasilere atarak kurtulamazsınız. Bugün bu ülke halen gelişemedi ise, bunun sorumlularındandır oy verenler.

Evinde demokrasiyi uygulamayan insanlar, ülkede demokrasi uygulansın naraları atıyor. Öyle bir dünya yok! Bir şeyin uygulamasının gerçek manada olması için önce köklerinizde bunu yapacaksınız.

Ülkeniz için oy veriyorsanız eğer, lütfen sunulan teklifi okuyun, anlamaya çalışın. Anlamadığınızda fikrine güvendiğiniz birden fazla kişiye sorun; açıklasın. Basma kalıp cümleler kuranlardan lütfen uzak durun. İnsanları fikir açıklamaya zorlayın, slogan atmaya değil!

Daha çok şey yazılıp, çizilmesi gerek… Lakin, diyeceklerimizin sınırları bu kadar.

Ülkeniz için bir şeyler yapmak istiyorsanız eğer, yapacağınız şey çok basit: Kur’an’ın ilk emri olan “İKRA” yani “OKU” !